Genel Af, Özel Af Nedir?
8.11.2023

Genel Af, Özel Af Nedir?

Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün kesinleşmesiyle birlikte, dosyanın  infaz süreci başlar. Bu infaz sürecinde kişinin hangi suçtan ceza aldığı, ne kadar ceza aldığı, suç tarihi, suç yaşı gibi hususlara bakılarak kişinin mahkumiyet süresi hesaplanır. Af ise devlet ile mahkum arasında mahkumiyeti etkileyen bir durum olup, hükümlünün tamamen ya da kısmen mahkumiyet süresini etkileyen devlet tasarrufudur. Türk Hukuku’nda af, genel af ve özel af olarak ikiye ayrılmaktadır. Af çıkacak mı? Benim durumu mu etkileyecek mi? gibi soruları tutuklu ve hükümlüler ve onların yakınları sıklıkla dile getirmekle birlikte, bu soruların cevabının verilebilmesi affın türüne bağlı olarak değişiklik göstermektedir.


Genel Af:

Genel Af TCK 65/1. Maddesinde düzenlenmiş olup, genel kamu davasının, hükmedilen cezanın veya cezaların bu cezaların sonuçlarının bütün neticeleri ile ortadan kaldırır niteliktedir. Genel af çıkması halinde, genel af kapsamına giren suça ilişkin olarak devam eden bir soruşturma var ise dava açılmaz, dava açılmış ise, düşme kararı verilir, kesinleşen bir dosya ise infaz edilemez, infaza başlanmış ise sona erdirilir.


Özel Af:

Özel Af, TCK 65/2. Maddesinde düzenlemiş olup, özel af genel aftan farklı olarak, hükmedilen cezanın bütün neticeleri ile ortadan kaldırılmasına sebebiyet vermez, tam tersine mahkumiyete ilişkin tüm sonuçlar devam eder ancak, cezanın hafiflemesini, daha az çekilmesini sağlar. Yani özel af, mahkumiyetin sonuçları etkilemez ama, mahkumiyetin infazına ilişkin sürece etki eder. Özel af adli para cezasını etkilemez, sadece hapis cezalarına uygulanabilir. Ayrıca, özel af sadece kesinleşmiş mahkumiyet kararları yönünden etki eder. Devam eden bir soruşturma ya da kamu davasına etkisi olmayacaktır. Af çıkacak mı sorusuna verilebilecek net bir cevap bulunmamakla birlikte, affın türüne göre mahkumiyet kararı kesinlemiş ya da kesinleşme ihtimali ile karşı karşıya olan kişiler ve yakınları mahkumiyet sürecine ilişkin çıkarım yapabileceklerdir. 


Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 2022/1233 E., 2022/4613 K. sayılı ilamı,

“…Somut olay yönünden gerek mülga 765 sayılı TCK'nun 98. maddesindeki "Hususi af, havi olduğu sarahate göre cezayı ortadan kaldırır veya azaltır veya değiştirir ve daha ağır bir cezadan mübeddel olan cezaya kanunen ilave edilmemiş bulunmak şartiyle mahkümun kanuni mahcuriyetini de ref eder. Ancak kanun veya kararnamesinde hilafı yazılı olmadıkça feri ve mütemmim cezalara tesir etmez. Hususi affı tazammun eden kanun veya kararnamede sarahat bulunan ahval müstesnadır." hükmü, gerekse mer'i 5237 sayılı TCK'nın 65/3. maddesinde yer alan "Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunlukları, özel affa rağmen etkisini devam ettirir." şeklindeki düzenlemeler gözetildiğinde özel af halinde de memnu hakların iadesi talebinin yetkili mahkeme tarafından esastan incelenmesi gerektiği tartışmadan varestedir. (5352 sayılı Kanun madde 13/A-2)

Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını ilgaya cebren teşebbüs etmek suçundan hükümlü ... hakkında, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 01.07.1998 tarih 1998/474-2019 esas ve karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen, ... Devlet Güvenlik Mahkemesinin 07.10.1997 tarih, 1995/164 esas ve 1997/251 karar sayılı kararının infazı aşamasında 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesi üzerine yapılan uyarlama yargılaması neticesinde 26.06.2009 tarihinde kesinleştirilen ... 8. Ağır Ceza Mahkemesince verilen (CMK 250 maddesi ile görevli) 2007/8 esas, 2009/158 karar sayılı 05.05.2009 tarihli ek kararına bağlı olarak, sürekli hastalığı nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 104. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Cumhurbaşkanının 11.02.2002 tarihli kararı ile cezası kaldırıldığı bildirilen hükümlünün talebinin, adli sicil arşiv kaydının bulunduğu gözetilerek, 5352 Sayılı Kanuna eklenen 13/A maddesi kapsamındaki yasaklanmış hakların iadesi niteliğinde olduğunun kabulü ile; diğer hukuki neticeleri devam ettiği anlaşılan mahkumiyeti havi kararın usulüne uygun olarak kesinleşip kesinleşmediği, ilgili bölümde yer verilen yasal sürelerin ve diğer şartların gerçekleşip gerçekleşmediği de araştırılarak sonucuna göre infazı ve denetlenmesi mümkün bir karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.

V-SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.12.2021 tarih ve KYB- 2021/134244 sayılı yazısı kapsamında gönderilen 04.02.2019 tarih ve 2019/11114 sayılı isteme matuf yapılan Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, hükümlü hakkında memnu hakların iadesine dair verilen ... 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.02.2011 tarihli ve 2011/488 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.09.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)…..”

Bu süreçte bir avukatınızın olması, süreci doğru yönetebilmek ve sürecin uzamaması açısından oldukça önemli olup, detaylar için Bursa Hukuk ve Arabuluculuk’a başvurabilirsiniz.

Bu Konuda Bize sorun !