İcra Taahhüdünü Bozarsam Ne Olur?
ÖDEME TAAHHÜDÜNÜ İHLAL SUÇU VE CEZASI
Alacaklının muvafakatince icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir. Ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine tekrar karar verilir. Ancak bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez. ( İİK md.340)
Taahhüdü İhlal Suçunun Oluşabilmesi için Şartlar
-Tahhüdün yazılı olması gerekmektedir.
-Kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması gereklidir.
-Ödeme taahhüdü para borçları için verilmiş olmalıdır.
-Borçlunun hür iradesi ve alacaklının onayı ile kararlaştırılmalıdır.
-Suç, yalnızca borçlunun haklı neden olmadan ödeme yapmaması halinde oluşur. Haklı nedenin varlığı halinde suç oluşmaz.
-Ödeme taahhüdü borcun tamamını kapsamalı ve koşulsuz olmalıdır. Taahhüt, taksit bilgilerini, taksit zamanını ve miktarını içermelidir.
Nitekim Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/7816 Esas 2022/8661 Karar sayılı ilamında,
“Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği halde, … … 21. İcra Müdürlüğünün 2017/187 esas sayılı takip dosyasında mevcut olup haciz sırasında borçlu tarafından verilen 01/12/2020 tarihli ödeme taahhüdünde kalan borç miktarı, başvuru harcı, tebligat gideri ve peşin harç ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmediği gibi takip tarihinden taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığının da açıkça belirtilmemiş olması nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;”
Şeklinde karar vermiştir.
Yukarıda belirtilen Yargıtay kararında görüldüğü üzere gerekli şartları taşımayan taahhüt sözleşmesini ihlal etme neticesinde suç oluşmayacaktır. Ancak geçersiz bir taahhüd sözleşmesine dayanılarak, şikayet edilen borçlu , tazyik hapsiyle karşı karşıya kalabilmeltedir.Bu nedenle bu konudaki bir uyuşmazlığın tarafı olan kişilerin mutlaka Bursa avukatına danışmaları ve avukatın hukuki yardımıyla süreci yürütmeleri elzemdir.