İşverenlerin İş Kazalarından Doğan Hukuki Sorumluluğu:
17.10.2023

İşverenlerin İş Kazalarından Doğan Hukuki Sorumluluğu:

İşyerinde meydana gelen iş kazaları nedeniyle işverenin hukuki sorumluluğu öncelikle kusura dayanmaktadır. Kusur sorumluluğunda, sorumluluğun doğması için kusur unsuru yanında, zarar, nedensellik bağı ve hukuka aykırılık unsurlarının da bulunması gerekmektedir. Ancak kusur unsuru, sorumluluğun kurucu unsurudur. Kusur yanında, işverenin sorumluluğuna gidilebilmesi için, işyeri koşullarından kaynaklanan tehlike ile ortaya çıkan zarar arasında uygun nedensellik bağının da bulunması gerekmektedir. Aksi takdirde işverenin sorumluluğuna gidilemez.

Kusur sorumluluğunun sosyal, ekonomik ve kültürel alanda yaşanan gelişmeler ve değişimlerin etkisiyle yetersiz kaldığı düşüncesinden hareketle, Yargıtay tarafından sorumluluğun kaynağının, tehlike esasına dayalı kusursuz sorumluluk olduğu esası benimsemiştir. Kusursuz sorumlulukta işverenin iş kazasından sorumlu olması için kusurlu olmasına gerek yoktur. İş kazası ile kaza sonucunda ortaya çıkan zarar arasında uygun nedensellik bağının bulunması işverenin sorumlu olması için yeterlidir. Başka herhangi bir şart aranmamaktadır. Zarar gören kimsenin kusur durumunu ispat etmeye çalışmasına da gerek yoktur. Ancak, kusursuz sorumluluk iç hukuk sisteminde düzenlenmemiştir. Bu nedenle, kusursuz sorumluluk anlayışına İş yerinde meydana gelen iş kazalarından dolayı işverenin (ve diğer sorumluların) hukuki sorumluluğuna gidilebilmesi için, işverenin (ve diğer sorumluların) kusurlu olması gerekir.

Diğer taraftan, önüne geçilebilmesi mümkün olmayan iş kazalarından dolayı işverenin hukuki sorumluluğunun ne olacağı konusu da oldukça önemlidir. Bu durumda hakkaniyet gereği işverenler sorumlu tutulabilmektedir. Ancak, iş kazalarının tümüyle kaçınılmaz olduğu durumlarda işverenin sorumluluğundan söz edilememektedir.Nitekim  Nitekim Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/2599 E., 2021/7354 K., 01.06.2021 tarihli yeni kararında,

I-İSTEM

            özetle, sigortalının davalı kurum işçisi olarak maden ocağında çalışmakta iken 30/04/2013 tarihinde kalp krizi geçirmesi sonucu sürekli iş göremezliğe uğradığı iddiasıyla 1,00-TL maddi, 40.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

 A-İLK DERECE MAHKEME KARARI

            hükme esas alınan kusur raporunda kazanın meydana gelişinde % 50 kaçınılmazlık olduğu, dava dışı … İnşaat ve Tic. A.Ş.’nin % 35 oranında, TTK nın % 10 oranında ve davacının % 5 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği,

            V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:

            Dosya kapsamından sigortalının davalı işyeri maden ocağında Maden İşçisi olarak çalışmakta iken, 30/04/2013 tarihinde yeraltında galeride süren kama çalışması yaptığı bir sırada aniden yere yığıldığı ve orada bulunan diğer arkadaşları tarafından kuyu dibine getirilerek ocak dışına çıkarılıp, hastaneye gönderildiği, hastanede yapılan tetkiklerde “Kalp Krizi” geçirdiğinin anlaşıldığı, meydana gelen olay ile ilgili olarak İlk Derece Mahkemesince tek kusur raporu alındığı, 31/10/2018 tarihli anılan bu raporda; kazanın meydana gelişinde % 50 kaçınılmazlık olduğu, dava dışı … İnşaat ve Tic. A.Ş’nin % 35 oranında, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü’nün % 10 oranında ve davacının % 5 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, mahkemece bu rapora itibar edilerek karar verildiği, ancak düzenlenen işbu raporun oluşa uygun olmadığı anlaşılmaktadır…

            2-Öte yandan kaçınılmazlık; hukuksal ve teknik anlamda; fennen önlenmesi mümkün bulunmayan başka bir anlatımla, işverence mevzuatın öngördüğü tüm önlemlerin alınmış olduğu koşullarda dahi önlenmesi mümkün bulunmayan durum ve sonuçları ifade eder. Olayın önlenemezliği hususunu açmak gerekirse; buradaki önlenemezlik olayla ilgili değildir. Önlenemezlik unsuru, tamamen davranış normu ve borca aykırılıkla ilgili olup alınabilinecek tüm tedbirler alınmış olunsa dahi bir davranış normunun veya sözleşmeden doğan bir borcun ihlalinin ifadesidir. Yani olay önlenemez olmasına rağmen bir davranış kuralına ya da sözleşmeden doğan borca aykırılık önlenebiliyorsa artık kaçınılmazlıktan söz etme imkanı yoktur.

            Kalp krizi sonucu gerçekleşen iş kazalarında kaçınılmazlığın söz konusu olmayacağı dikkate alınarak işveren kusuru ile bünyesel faktör arasındaki dağılımın ne miktarda olduğunun tespiti gerekmektedir. Zira, kaçınılmazlıktan farklı olarak bünyesel faktörden davalı işverenin sorumlu tutulması mümkün değildir.

..tüm yukarıda açıklanan ilkeler ve yasa maddeleri doğrultusunda; somut olayda, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi kusur raporunda kalp krizi neticesinde ölüm sonucunun ortaya çıkmasında % 50 oranında kaçınılmazlığın etkili olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de bu görüşe katılmak mümkün olmayıp, Mahkemece yapılacak iş; öncelikle hüküm altına alınacak tazminat miktarlarına etkisi bakımından, aynı olaya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından açılmış olan rücuan tazminat dava dosyasındaki kusur raporunun dosya kapsamına getirtilerek -verilen kararın kesinleşip kesinleşmediğinin gözetilerek- davacının kaza öncesi ve kaza sonrası dönemlere ait, temin edilebilen tüm tıbbi belge ve raporları dosyaya celp edildikten sonra yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda işverenden davacının şahsi sicil dosyasının tümü getirtilerek, işverenin sigortalının periyodik sağlık muayenelerini yaptırıp yaptırmadığı, bu muayenelerde kalp rahatsızlığı ile ilgili bir bulguya rastlanıp rastlanmadığı, şahsi dosyada “kalp rahatsızlığı” nedeniyle alınmış bir istirahat raporunun bulunup bulunmadığı, ölüm olayından önceki tarihlerde sigortalının bünyesini zorlayacak bir çalışma yaptırılıp yaptırılmadığı, olay günü sigortalıyı işyerinde rutin dışında bir gerginlik ve stres içine sokacak bir olayın cereyan edip etmediği araştırılmak, ayrıca, kalp krizinde, kişinin yaşının, beslenme şekli ve kültürünün, genetik özelliklerinin ve bünyevi yapısının, tütün bağımlılığı, alkol kullanımı, egzersiz durumunun, cinsiyetinin de faktör olduğu, sağlığının çeşitli faktörlerinin bir araya gelmesiyle bozulabileceği; ayrıca işyerinde çalışma şartlarının kalp krizini tetikleyip tetiklemediği hususlarının kusurun ağırlığının değerlendirilmesinde dikkate alınacağı işyeri hekimliği, işgücü sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman olan bir kardiyoloğun da yer alacağı bilirkişi heyetinden iş kazası ile çalışma şekli arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, illiyet bulunuyorsa kalp krizinin oluşumunda işverenin kusurunun bulunup bulunmadığının saptandığı, kusuru mevcut ise kusurunun ağırlığını, kalp krizinde işyeri koşullarının etkili olup olmadığını, sigortalının kendi bünyesinden kaynaklanan nedenlerin ne kadar etkili olduğunu ve tarafların iddia ve itiraz sebeplerinin değerlendirilmesini de kapsar şekilde tespit eden kusur raporu aldıktan sonra – dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile taraflar lehine oluşan usuli kazanılmış hakları da gözeterek- oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.”

Şeklinde karar vermiştir. Hem işçinin hem de işverenin kusursuz olduğu durumlarda kaçınılmazlık ilkesi değerlendirecek olup, iş kazası bünyesel faktörlerden kaynaklandığı tespit edildiği takdirde işverene sorumluluk yüklenemeyecektir.

Bu Konuda Bize sorun !