UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇUNDA CEZALANDIRMA KRİTERLERİ
3.01.2025

UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇUNDA CEZALANDIRMA KRİTERLERİ

UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇUNDA CEZALANDIRMA KRİTERLERİ:

 

Bursa'da  ceza hukuku alanında uzmanlaşmış ceza avukatı arıyorsanız Bursa Hukuk Bürosuyla iletişime geçebilirsiniz. Bursa Hukuk Bürosu ceza hukuku alanında uzmanlaşmış kadrosuyla size yardımcı olacaktır. Bursa Hukuk bürosu kadrosunda beş avukat ve iki stajyer bulunmakta olup avukatlarımızdan iki tanesi ceza hukuku alanında uzmanlaşmış ceza avukatlarıdır.


Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçunu düzenlemektedir. Bu suçun cezalandırılmasında, Yargıtay’ın içtihatları belirli kriterler ışığında şekillenmiştir. Güncel Yargıtay kararlarına göre dikkate alınan başlıca kriterler şunlardır:

1. Uyuşturucu Maddenin Miktarı ve Türü:

Miktar: Ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarı, suçun “kullanmak için bulundurma” mı yoksa “ticaret” mi olduğunun tespitinde kritik bir rol oynar. Kişisel kullanım sınırını aşan miktarlar, ticaret amacıyla bulundurulduğu yönünde değerlendirilir. Örneğin, Adli Tıp Kurumu’nun mütalaalarına göre, esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmiştir. Buna göre, yıllık kullanım miktarının üzerinde uyuşturucu madde bulunduran kişinin, bu maddeyi kullanma amacı dışında bulundurduğu kabul edilmektedir.

Madde Türü: Farklı türde ve etkide uyuşturucu maddelerin birlikte bulundurulması, ticaret amacıyla bulundurma şüphesini artırır. Örneğin, eroin, kokain, esrar ve amfetamin içeren maddelerin birlikte bulundurulması, ticaret amacıyla bulundurulduğuna işaret edebilir.

 

2. Uyuşturucu Maddenin Bulunduruluş Şekli ve Yeri:

Bulunduruluş Şekli: Uyuşturucu maddenin çok sayıda ve özenle hazırlanmış küçük paketler halinde bulunması, ticaret amacıyla bulundurulduğuna dair bir gösterge olarak kabul edilir. Ayrıca, hassas terazi ve paketleme malzemelerinin bulunması da bu değerlendirmeyi destekler.

Bulundurulduğu Yer: Uyuşturucu maddenin kolayca ulaşılabilecek bir yerde (örneğin, evde veya işyerinde) bulunması, kişisel kullanım amacıyla bulundurulduğuna işaret edebilir. Ancak, gizli bölmelerde veya satışa uygun yerlerde saklanması, ticaret amacıyla bulundurulduğunu gösterebilir.

 

3. Failin Davranışları ve İlişkileri:

Satış veya Temin Etme Girişimi: Failin, uyuşturucu maddeyi başkasına satma, devir veya tedarik etme yönünde bir davranış sergilemesi, ticaret suçunun işlendiğine dair önemli bir kriterdir. Örneğin, sanıktan uyuşturucu madde satın aldığını beyan eden tanık ifadeleri bu kapsamda değerlendirilir.

Örgütlü Suç İşleme: Suçun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi, cezanın artırılmasına yol açar. Ancak, Yargıtay’a göre, faillerin “aynı yönde fiili birlikte gerçekleştirmeleri” şartı aranır. Bu kriterin sağlanmadığı durumlarda, TCK’nın 188/5. maddesi uyarınca yapılan ceza artırımları bozma nedeni sayılmıştır.

 

4. Failin Ekonomik ve Sosyal Durumu:

Ekonomik Durum: Yargıtay, failin ekonomik durumunu da dikkate alarak değerlendirme yapmaktadır. Örneğin, ekonomik durumu iyi olan bir kişinin belli miktarda uyuşturucu madde bulundurması, kullanma amacıyla kabul edilebilirken; asgari ücretle çalışan bir kişinin kazancından çok fazla uyuşturucu madde bulundurması, ticaret amacıyla bulundurduğu yönünde değerlendirilebilir.

 

Bu kriterler, Yargıtay’ın uyuşturucu madde ticareti suçuna ilişkin kararlarında dikkate aldığı temel unsurlardır. Her somut olayın kendi özellikleri çerçevesinde bu kriterler değerlendirilerek hüküm verilmektedir.

 

Uyuşturucu madde ticareti suçuna ilişkin Yargıtay kararları, suçun niteliği, failin davranışları ve delillerin değerlendirilmesi açısından önemli kriterler sunmaktadır. İşte bu konuda emsal teşkil eden bir Yargıtay kararları:

 

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 18.09.2012 Tarihli Kararı(E.2012/10-1253, K.2012/1769):

 

“…Suç tarihinde yapılan istihbari çalışma sonucunda, usulüne uygun olarak gerçekleştirilen aramalarda sanığın ev ve seralarında uyuşturucu madde ele geçirilmiş ise de, tanık H.E.'nin sonradan değişen kolluktaki beyanı ve istihbari bilgi dışında, sanığın uyuşturucu maddeyi sattığı yönünde başka herhangi bir kanıtın bulunmaması, el konulan uyuşturucu madde miktarının kişisel kullanım sınırları içinde olması, uyuşturucunun evde rahatlıkla bulunabilecek bir yerde ele geçmesi, sanığın tüm aşamalarda istikrarlı olarak uyuşturucu maddeyi satmak için değil, kullanmak için bulundurduğunu savunması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, sanığın uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediği kuşku boyutunda kalmakta ve sübuta ermemektedir.

Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan 
yani ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, bir suçun gerçekten işlenip işlenmediği veya işlenmiş ise gerçekleştirilme biçimi konusunda herhangi bir kuşku belirmesi halinde de uygulanacağı gibi suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır.

 

Bu nedenle, sanığın sübuta eren eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, kesin bir kanaat vermekten uzak kanıtlara dayanılarak, uyuşturucu madde ticareti suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle, suç niteliğinin hatalı belirlenmesi isabetsiz ve yasaya aykırıdır…”

 

 

Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 12.04.2023 Tarihli Kararı (E. 2021/15681, K. 2023/3420):

 

Bu kararda, sanıkların telefon görüşmeleri sonucunda uyuşturucu madde ticareti şüphesi doğmuş ve bu şüphe üzerine önleme araması yapılmıştır. Ancak, Yargıtay, suç şüphesi doğduktan sonra yapılan önleme aramasının hukuka aykırı olduğuna hükmetmiştir. Dolayısıyla, bu arama sonucunda elde edilen delillerin yasak delil niteliğinde olduğu ve hükme esas alınamayacağı belirtilmiştir.

 

Bu karar, hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin, özellikle suç şüphesi doğduktan sonra yapılan önleme aramalarının, yargılamada dikkate alınamayacağını göstermektedir. Dolayısıyla, delillerin elde edilme yöntemi, uyuşturucu madde ticareti suçlarında cezalandırma sürecinde kritik bir öneme sahiptir.

 

Bu tür Yargıtay kararları, uyuşturucu madde ticareti suçlarında delillerin nasıl denetiminin nasıl yapılacağı konusunda yol gösterici niteliktedir.

 

Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 30.03.2023 Tarihli Kararı (E. 2023/380, K. 2023/2851):

 

Bu kararda, sanıkların üzerlerinde ve araçlarında yapılan aramalarda uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. Sanıkların savunmalarında, uyuşturucu maddeyi kullanmak için bulundurduklarını beyan etmeleri üzerine, Yargıtay, ele geçirilen maddenin miktarı ve diğer delilleri değerlendirerek, suçun “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” kapsamında olduğuna karar vermiştir.

 

Yargıtay 20. Ceza Dairesi, 08.07.2019 Tarihli Karar (E. 2016/355, K. 2019/4164):

 

Bu kararda, sanığın üzerinde ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarı ve bulunduruluş şekli dikkate alınarak, kullanım amacıyla bulundurulduğuna hükmedilmiştir. Yargıtay, ele geçirilen maddenin kişisel kullanım sınırları içinde olduğunu ve ticaret amacı taşımadığını belirterek, sanığın “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan cezalandırılması gerektiğine karar vermiştir.

 

Bu kararlar, Yargıtay’ın uyuşturucu madde suçlarına ilişkin değerlendirmelerinde, ele geçirilen maddenin miktarı, bulunduruluş şekli ve failin savunmalarının dikkate alındığını göstermektedir. Her somut olayın kendi özellikleri çerçevesinde bu kriterler değerlendirilerek hüküm verilmektedir.

 

Bu süreçle ilgili daha spesifik bir durumunuz veya sorularınız varsa Bursa Hukuk Bürosu ceza avukatları olarak yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız.

Bu Konuda Bize sorun !